Çocuk Edebiyatının Büyülü Dünyasına Yolculuk: Çeviri Süreci ve Sektöre Dair

İçerik Yazarları:

Nefise Zehra BAYAR - İMT 3. sınıf öğrencisi

Ramazan ÇAKIR - İMT 2. sınıf öğrencisi

Sude Hümeyra BAKACAK - İMT 2. sınıf öğrencisi

 

30 Nisan 2024’te üniversitemizin İngilizce Mütercim Tercümanlık öğrencileri, İş Bankası Kültür Yayınları Çocuk Edebiyatı Çevirmeni Ülker Yıldırımcan ile söyleşi düzenledi. Söyleşide Yıldırımcan, dinleyicilere çeviri süreci deneyimlerinden ve sektöre dair gözlemlerinden bahsetti.

Çeviri sektörünün bilinmeyenlerine değinen Yıldırımcan, her bir çeviri işinin kendine özgü incelikleri bulunduğunu ve bu detayların çeviri sürecini nasıl yönlendirdiğini aktardı. Çocuk kitabı çevirisinin yalnızca kaynak metnin dilini bilmekle yapılamayacağından, erek metnin sosyal ve kültürel unsurlarını da göz önünde bulundurarak ‘’karşılıklarının’’ bulunmasının gerekliliğinden ve ehemmiyetinden bahsetti: "Okyanus; orman hayvanları ve bitki türlerinin adlandırılmasında maalesef dilimizde referans alabileceğimiz kaynağımız; sözlüklerimiz sınırlı, kimisinde bazı türlerin isim karşılığı bile bulunmamakta. Bu durumda çevirmenin özverisiyle kelime türetmesine yol açıyor.’’ dedi. Yıldırımcan, çocukların dünyasını anlamak ve onlara hitap edebilmek için doğru aktarma yeteneğinin kritik olduğunu belirtti. 

 Söyleşide, çocuk edebiyatının diğer edebiyat türlerinden farklarına da değinildi. Çocuk edebiyatının ayırıcı özelliğinin sade ve yalın bir dil kullanımı olduğundan bahseden Yıldırımcan çevirilerinde çocukların duygusal ve entelektüel gelişimine uygun içerikler sunmayı amaçladığını vurguladı. "Çocukların görmediği konuları çevirmek ayrı bir zorluk. Şamatacı Hayvanlar çevirisinde zorlandığım kısım sesli bir kitap olmasıydı ve bizim dilimizde, çıkardıkları seslerin fonetik karşılığı olmayan hayvanlar var idi. Sadece ses sorunu değil, ayrıca başka çeviri kitaplarımda da özel isimlerin eşdeğerliliğini bulmada zorluk yaşadım. Ayrıca, eski masalların yeniden yazıldığı bir seriyi çevirmiştim. İçlerinden bir tanesi Rapunzel hikayesiydi. Biz bayağı yumuşatılmış halini okuyormuşuz. Orada mesela hikâyenin bir kısmında -görselde- kucağında ikiz çocuklar vardı ama ben o kısmı çocuklarını diye çevirmedim. Yumuşatma yaptım.’’ diyen Yıldırımcan, bu edebiyat türünün eğitici ve eğlendirici ögeleri bir araya getirdiğini ifade etti.

Konuşmasının devamında dinleyicilerin sorularını yanıtlayan Yıldırımcan, geleceğin çevirmenleriyle ‘’Yolda Öğrendiklerim’’ başlığı altında tavsiyelerini paylaştı.

Söyleşinin sonlarında Ülker Yıldırımcan, konferans öncesi öğrencilerle paylaştığı 3 farklı metnin çevirilerini tek tek inceledi ve iyileştirmede bulundu. Akabinde kendi çevirilerini de paylaştı ve çeviri kararlarında editörün yadsınamaz bir payı olduğunu belirtti.

Düzenlenen söyleşi, çocuk edebiyatı çevirisine ilgi duyan öğrencilere çeviri ve sektöre dair farklı bakış açıları kazandırırken, iş hayatında karşı karşıya kalabilecekleri muhtemel problemler hakkında da bilgi sahibi olmalarını sağladı.

Söyleşi, bölümümüz akademisyenlerinden Dr. Öğr. Üyesi Halise GÜLMÜŞ SIRKINTI'nın Ülker Yıldırımcan'a sunduğu teşekkür ve takdim ettiği plaketin akabinde fotoğraf çekimiyle sona erdi.